Nikah Mevsimi’ne Hoş Geldiniz: Mauritius
Nikahın ve düğünün detaylarından önce, en ince ayrıntısına kadar düşünmeye daha eğilimli olduğumuz bir konu var; balayı! Nereye gidilmesi konusunda yapılan uzun tartışmalar hala bir cevaba ulaşmadıysa merak etmeyin, biz buradayız. Nikaha birkaç ay hatta sayılı günler kalmış olabilir, balayınızı planlamamış olabilirsiniz, olsun. Bu sefer kesin olarak nereye gitmeniz gerektiğine karar vereceğinize eminiz çünkü kimse Mauritius’a hayır diyemez. Evet, daha önce Maldivler’i incelediğimiz “Nikah Mevsimi’ne Hoş Geldiniz” serimizde şimdi de Mauritius’u inceliyoruz. Haydi o zaman, daha fazla vakit geçirmeden hazırlanın; balayı için yolculuk Mauritius’a!
Dünyanın En İyi Balayı Adası
Birçoğunuz balayı için turkuaz denizin ve bakınca bile heyecandan midenizde kelebeklerin uçmasına neden olacak sıcak kumların hayalini kurduğunuzu biliyoruz. Bunu sağlayacak pek çok lokasyonun olduğu doğru ama Afrika’da bulunan, Hint Okyanusu’nun alımlı güzeli Mauritius’u diğerlerinden biraz daha ön planda tutmamızın elbette nedenleri var. Bu küçük ada ülkesi “Dünyanın En İyi Balayı Adası” seçilmiş ve ülkeye Türk Hava Yolları sayesinde İstanbul Atatürk Havalimanı’ndan direkt uçuşla ulaşabilirsiniz, daha ne olsun? Güneşin ufuk çizgisinden batışını, muazzam berraklıktaki denizden gelen dalga sesleri eşliğinde izleyebilir ve hayatınızın en romantik anlarını Mauritius’ta geçirebilirsiniz. Ekvatorun güney kısmında bulunan bu ada ülkesinin yılın her dönemi gitmeye elverişli olduğunu da belirtmeden geçmeyelim ama mayıs ve kasım ayları arasında ülkenin daha yağışsız olduğunun da altını çizelim. Üstelik balayı çifti olduğunuzu söylerseniz otellerin ya da turların özel paketlerinden yararlanmanız işten bile değil.
Doğal Güzelliklerin Adresi
Ne de olsa Afrika topraklarından bahsediyoruz, doğal güzellikler tabii ki ön planda olacak. Madagaskar’ın yaklaşık 900 kilometre doğusunda bulunan “UNESCO Dünya Mirası Listesi”ne doğa harikalarıyla adını yazdırmış Mauritius; deniz, güneş ve kum üçlüsünden daha fazlasını sunacak çünkü ülke başka bir coğrafyada karşılaşamayacağınız canlı türleriyle ve doğa olaylarıyla dolu. Örneğin, nesli tükenmiş olduğundan şu anda görmemiz imkansız olsa da ülkenin armasında bulunan “Dodo” kuşu sadece bu ada ülkesine özgü bir hayvanmış. Dev kaplumbağalar, sizinle seyahat eden ve yanınızda getirdiğiniz muzları yemeyi seven maymunlar, çapı bir metreyi bulan ve 50 kilogramı taşıma kapasitesine sahip olan niliferler, uzun hindistan cevizi ağaçları… Hepsinin vatanı Mauritius. 162 metre yüksekliğindeki Chamarel Şelalesi ve yüzyıllar önce patlamış bir volkanın içinde yaşayan balıkların bulunduğu Turrou aux Carfs Bölgesi Mauritius’ta mutlaka görmeniz gerekenler arasında. Hatta fırsatınız varsa volkan çukurundan balık bile tutabilirsiniz. Bu arada ülkedeki sivrisineklerin bazılarının virüslü olduğunu ve dang humması hastalığının yaygın olduğunu söyleyelim. Gitmeden önce gerekli önlemleri almakta ve “Afrika’ya Gitmeden Önce Mutlaka Yapılması Gerekenler” yazımızı okumanızda fayda var.
Farklı Kültürlerin Buluştuğu Yer
Mauritius’s farklı ırklar, farklı dinler barış ve huzur içinde yaşıyor. Bu da doğrudan birçok kültür ile iç içe olmamıza olanak veriyor. Bunun yanında, tarih boyunca önemli topraklar arasında olan ülke Fransızlar ve İngilizler’in sömürgesinde yaşamak zorunda kalmış. Fransa, Afrika, Hindistan mutfaklarından etkilenen yemek kültürü de bu harmanın en gözle görülür etkisi. Ayrıca ülkede resmi dilin İngilizce, halk arasında konuşma dilinin ise Fransızca olması turist olarak iletişimimizi kolaylaştıracak bir diğer unsur.
Bir Cevap Yazın