Mutlaka Yemeniz Gereken Tropikal Meyveler

Mutlaka Yemeniz Gereken Tropikal Meyveler

Farklı iklimleri tatmamıza imkan sağlayan bir ülkede yaşadığımızdan birçok meyve ve sebzeyi sofralarımızda bulabiliyoruz. Bunu bir lüks saymıyoruz, hatta bazı coğrafyalarda bizim kilo kilo aldığımız meyvelerin tane ile satıldığını duyduğumuzda ya da gördüğümüzde şaşırıyoruz. Şanslı olduğumuzu net bir şekilde söyleyebilsek de daha tadına bakmadığımız onlarca meyve ve sebze var bunu da belirtmek gerek. O halde, tropikal iklime doğru lezzetli ve mini bir yolculuğa çıkalım. Biz şimdi mutlaka yemeniz gereken tropikal meyveleri sıralıyoruz ama siz daha önce tatmış olduğunuz ananas, muz, hindistan cevizi gibi meyvelerin de tadına bir kez daha bakmayı sakın unutmayın. Her şeyi yerinde yemek gerek ne de olsa!

 

RAMBUTAN

Bu meyveyi ilk gördüğünüzde animelerin şirin canavarlarını hatırlayacağınızı eminiz. Dışında birçok püskülü bulunan bu meyvenin içi, dışı gibi asi bir yapıya sahip değil. Pürüzsüz, inciye andıran bir görüntüye sahip olan rambutan meyvesi oldukça lezzetli. Bu sıra dışı meyveyi birçok Uzak Doğu ülkesinde bulmanız mümkün.

 

PİTAYA (Dragon Fruit)

Farklı bir görüntüye sahip olan bir diğer meyve; pitaya. Kabuğu kırmızı, koyu pembe tonlarında olan bu meyvenin içi oldukça ilginç. Geneli beyaz olan meyvenin içine çörek otu serpilmiş gibi duruyor, bunu gördüğünüzde sakın şaşırmayın. Ortadan kesildikten sonra kabuğunun soyulması gereken bu meyve oldukça hoş bir tada sahip. Eğer yolunuz Endonezya, Filipinler, Tayland, Sri Lanka gibi ülkelere düşerse ya da Orta Amerika’ya gitmeye karar verirseniz denemeniz gereken ilk tatlardan biri pitaya, diğer adıyla ejderha meyvesi olsun.

 

CARAMBOLA (Star Fruit)

Sarı bir çiçeği andıran carambola’ya yıldız meyvesi denmesinin elbette ki bir nedeni var; kesildiğindeki görüntüsü! Yıldızları önünüze seren carambola’nın kesilmesi de yenmesi de oldukça kolay. Filipinler, Malezya, Endonezya gibi ülkelerde kolaylıkla bulunabilen bu meyveyi Karayip ülkelerinde, Latin Amerika’da yemeniz işten bile değil.

 

JACKFRUIT

Bu meyveyi ilk gördüğünüzde yerli halk kulağınıza “Sizde karpuz, kavun varsa bizde de Jackfruit var.” diye fısıldamış gibi olacak. Ağaçta yetişen en büyük meyvelerden biri olan Jackfruit’un boyu 90 cm’e kadar ulaşabilirken, varabildiği ağırlık ise 36 kilo oluyor. Kesimi biraz zor olan bu meyvenin içerisindeki beyaz yapışkan bölümü de temizlemeniz gerekiyor. Bangladeş’in ulusal meyvesi olarak kabul görmüş Jackfruit’u Endonezya Mutfağı’nda da bolca deneyimleyebilirsiniz.

 

Sugar-apple

Büyük, yeşil bir dutu andıran sugar-apple da bir ağaç meyvesi. Kesildikten sonra kaşıkla yenilebilecek bir kıvama sahip olan bu meyvenin soğuk yenmesi makbul onu da hemen belirtelim. Yerken içerisinde az da olsa bulunan çekirdekleri çıkarmayı ihmal etmemenizi öneririz. Meyve Doğu Hindistan’da, Filipinler’de, Orta Amerika’da kolaylıkla bulunuyor. Tabii, iklimi bu saydığımız lokasyonlara benzeyen ülkelerde de sugar-apple yemeniz mümkün.

 

GRANADILLA (Passion Fruit)

Dışarıdan portakala benzeyen içerisi ise şeffaf, çekirdekli ve jöle kıvamında olan bu meyve, adının hakkını veriyor desek abartmış olmayız. Tadına ek olarak kokusuyla da tutkunuz olacak bu meyveyi, hurma ya da incirde olduğu gibi, açtıktan sonra elinizle yiyebilirsiniz. Orta ve Güney Amerika bu lezzetle dolu!

 

DURIAN

Aman dikkat! Durian’ın kabuğu biraz dikenli, soyarken canınız acıyabilir. Bu dikenli yapısının ve kötü kokusunun içerisinde ise lezzetine doyum olmayan parça sarı meyveler var. Durian’ın, Asya ülkelerinde oldukça popüler olduğunu ve bolca tüketildiğini belirtmekte de fayda var.