- Ülke: Arnavutluk
- Şehir: Tiran
- SEN DE Paylaş
- 10 Haziran 2015
“Maşallah pek de güzel boylu posluymuş” dediğiniz kızların, “Dalyan gibiymiş, Allah sahibine bağışlasın!” dediğiniz erkeklerin ortak paydalarının “Biz aslen Arnavut göçmeniyiz” cümlesi olmasının sizce de bir anlamı yok mu? Güzelliğin coğrafyayla bir ilgisi olduğu kesin. Ama nasıl bir ilgi? Görev büyük, yol kısa, şartlar müsaitken gidip yerinde tespit etmek en iyisi dedim ve Türkiye’den vizesiz gidilebilen (işte kilit nokta) projemin ilk ülkesi olan Arnavutluk’a sefere çıktım!
TK 1073 – 07.30 Boeing 737 uçağıyla yolculuğum başladı. Yolculuk yaklaşık olarak 45 dk sürdü ve Tiran Rinas havalimanına 08.15 sularında iniş yaptım. Şehir merkezine gitmek için ya saat başı kalkan otobüslere binmelisin ya da herkesin yaptığı gibi taksicilerle anlaşıp uygun fiyata istediğiniz yere gidebilirsiniz. Ben direkt olarak taksiye binip çok fazla zaman kaybetmek istemedim.
Arnavutluk yolcuğunun tek sebebi güzelliğin tarihi ve coğrafyayla ilgisi üzerine tespitlerde bulunmak değildi elbette. Zaten Arnavutluk’a gidene neden gittin diye sorulmaz, gitmeyene neden gitmedin diye sorulur en fazla. Şu fani dünyada olabildiğince farklı yer görme arzusuyla yanıp tutuşurken vizesiz seyahat imkanı veren, her daim ekonomik uçak bileti bulabildiğiniz ve oldukça ucuz bu memlekete neden gitmeyesiniz ki?
Arnavutların kökeni kabul edilen Pelasglar ve İlliryalılar, Avrupa’nın en eski kavmi olarak biliniyor. Bu da bir anlamda Arnavutluk’u Avrupa’nın en eskisi yapıyor. Arnavut inadı, mağrur ve gururlu karakterleri, acaba bu köklere mi dayanıyor diye düşünüyoruz ama en çok ilgilendiğimiz kısım, Arnavut olmanın çok afili bir şey olduğu oluyor en nihayetinde.
Tiran’da nelere gitmeli, nereleri görmeli?
Arnavutluk küçük bir ülke, başkent Tiran da İstanbul’un herhangi bir ilçesi (Aslında aşağı yukarı Kadıköy’ün iki katı kadar) büyüklüğünde. Bu yüzden bir hafta sonu Tiran’ı doya doya gezmek için yeter de artar bile. Otele geldiğim ilk günün akşamına kadar toplamda 5-6 saatte gezilecek tüm yerleri bitirip tekrar dinlenmek için otele bile geri dönüş sağlayabilmiştim.
Kendinizi bir anda 90’lara yolculuk etmiş gibi hissedebilirsiniz Tiran’da. İlk bakışta gözünüze biraz renksiz görünecek şehir. Gri binalar, soluk bir görüntü oluşturuyor ama hemen kestirip atmayın, şehre bir şans verin. İlgi çekici şeyler adım adım bulacak sizi. Mesela bu kadar yoksul bir ülkede ticari taksilerin Mercedes olması! Sonradan öğreniyorum ki ülkeye çalıntı araba sokmak serbestmiş. Bu arabalar da zaten Avrupa şehirlerinden çalınıp getirilen arabalardanmış ve adımımı attığımda her arabanın Mercedes olması, ruhen beni 90’ların Türk filmlerine doğru ittiğini söylemek isterim.
Eğer daha önce duymadıysanız Enver Hoca adını iyi ezberleyin. Çünkü Arnavutluk demek Enver Hoca demek. 2. Dünya Savaşı’ndan sonra ülkenin başına geçmiş ve 1985’e, yani ölümüne kadar ülkeye liderlik etmiş Enver Hoca’nın ülkedeki izleri çok derin. Özellikle de mimaride biraz tekdüze ve sıkıcı olduğu kesin. Yine de çabuk alışıyorsunuz.
Tiran’da görülmesi gereken yerler listenizin birinci sırasına Ulusal Tarih Müzesi’ni ekleyin ve buradan başlayın. Çünkü burada gördüklerini ve öğrendikleriniz, gezinizin geri kalanında gördüklerinizi anlamanızda ve anlamlandırmanızda oldukça faydalı olacak. Daha sonra rotanızı 18. yy Osmanlı miraslarından biri olan –ki ülkede Osmanlı etkisi en az diğer Balkan ülkelerinde olduğu kadar yoğun bir şekilde hissediliyor- Ethem Bey Camii ve hemen yanında bulunan Saat Kulesi’ne çevirin. Diğer görülmesi gereken yerler ise;
- Tabak Köprüsü
- Skanderbeg Meydanı
- Justinyen Kalesi
- Büyük Park (Parku İ Madh)
- Kaplan Paşa Türbesi
- Dajti Dağı (Şehir merkezinden kalkan bir otobüs ve teleferikle ulaşılabiliyor)
- Tiran’a sadece 30 km mesafede yer alan sahil kenti Durres
Arnavut ciğerini bir de yerinde “yiyemeyeceksin”!
Arnavutluk’ta ne yenir sorusuna vereceğiniz ilk cevap Arnavut ciğeri olabilir ama size kötü bir haberim var: Arnavutluk mutfağında Arnavut ciğeri diye bir yemek yok. Daha doğrusu var ama bizim bildiğimiz gibi değil. Nefis bir elbasan tava ve onlara özgü Arnavut ciğeri (nasıl bir şey olduğunu merak ediyorsanız eğer) için gideceğiniz yer ise Era Restaurant olmalı. Balkan köftesi, sucuk, börek ve hamur işiyle et yemeklerinin ağırlıklı olduğu hatta çoğunlukla beraber tüketildiği bir yeme kültürü var Arnavutluk’ta. Siz her şeyin az az tadına bakın en iyisi. Alışkın olmayan bünyelere ağır gelebilir. Tabi bizim de mutfağımızda olan börek çeşitlerini satan mekanlar tüm caddelerde sıralı bir şekilde dizilmiş durumda. Gurme olan insanların çokta ufkunu açacak bir şehir değil önceden belirteyim ki beklentiyi yükseltmeyin.
Otel mi Apart mı?
Arnavutluk’ta konaklama seçeneklerinin en güzel tarafı elbette çok uygun fiyatlarda olması (Daha ne olsun!). Apart kiralamak ya da yalnızca uyumak için kalacağınız bir otel odasını tercih etmek arasında bir fark yok. Geceliği 20 Euro’ya gayet rahat edeceğiniz seçenekler bulabilirsiniz. Tirana Patio, My Hostel ve Trip’N Hostel’i tavsiye edebilirim. Sen nerede kaldın diye sorarsanız, ben Booking.com üzerinden Prestige Otel’i seçtim. Daha önce gittiğim bir çok Avrupa ülkesinde Airbnb’ye de bakıyorum ama Balkan ülkeleri için otelleri tercih etmeniz ile Airbnb üzerinden ev kiralamanız arasında çok fazla farklar olmamaktadır.
Tiran nerelerde eğlenir, nerelerden alışveriş yapar?
Arnavutluk yoksul bir ülke ama aynı zamanda gün geçtikçe üzerindeki ölü toprağını da atan bir ülke. Bu da demek oluyor ki insanlar alışveriş yapıyorlar, para harcıyorlar. Peki nerede mi? Myslym Shyri Caddesi rengarenk vitrinleri ile size bu cevabı verecek. Bir Avrupa şehri kadar seçenek yok ama iş görür mü? Görür desem yalan olur. Çünkü 1980’lerin Türkiye’si gibi hala kıyafetler yerlerde satılıyor ve insanların alışveriş yapması bekleniyor. Tabii yerel pazarları da unutmamak lazım. Halkı tanımak, insanların yaşam alışkanlıkları hakkında fikir edinmek istiyorsanız pazara gitmenizi tavsiye ederim.
Tiran üniversite şehri. Bir yerde üniversite varsa mutlaka eğlence de vardır gece hayatı da… Buda, Living Room ve Folie Tiran gece hayatı hakkında size ziyadesiyle ipucu verecektir. Ama Avrupa’ya veya Amerika’ya gidip eğlence hayatını gördüyseniz ( benim gibi ) kesinlikle Tiran’da gece hayatına giriş yapmanızı tavsiye etmem çünkü genel kafe kültürünü hala korudukları için 1-2 tane gece kulubü dışında akşam kafelerde gençler TV izleyip , telefonlarıyla oynamayı tercih ediyorlar.
Bunlar önemli
- Arnavutluk’un para birimi Lek (ALL)
- 1 TL=50.46 Lek’e, 1 Euro da 142 Lek’e denk geliyor.
- Tiran bizden 1 saat geride.
- Arnavutçadan sonra en çok konuşulan diller İtalyanca ve Türkçe.
İstanbul / Tiran Uçak Bileti : THY – 404 TL (Gidiş – Dönüş)
(Perşembe günü alıp Cumartesi sabahı gittiğim için uçak bileti normalden pahalı, normal günlerde 275 ile 315 TL arasında olmaktadır.)
Otel-Konaklama (Kahvaltı Dahil) : ( Prestige Hotel ) : 30 Euro – 4260 Lek – 82 TL
Otel – Havalimanı Transfer Taksi : 20 Euro – 2840 Lek – 54 TL (Gidiş – Dönüş)
Bir sonraki durağımızda görüşmek üzere!
Yazını okuduktan sonra arnavutluk’a gitmekten vazgeçtim, teşekkür ederim. 🙂
Aykutcum eşimle birlikte vizesiz gidilebilecek bir yer bakıyorduk.
Sonra aklıma vizesizgeziyorum.com geldi.
Sayende Tiran’a gitmeye gerek olmadığı öğrendim.
Teşekkür ederim dostum.:)
Arkadaşın yazdığı fiyatlardan çok daha ucuza konaklayabilirsiniz. Ayrıca havayolu olarakta Pegasus’u seçerseniz 3 te 1 oranda daha ucuz.
Sade ve nokta atışı bir yazı olmuş Hafta sonu Priştine – Prizren – Tiran yapacağım. Tavsiyeler alındı 🙂
Emeklere sağlık.
Şahsen ben Arnavut’um ama hiç gitmedim yani göçmeniz bizimkileri ikna edersek Can’ım memleketime gitmeyi düşünüyorum bilgileriniz için teşekkürler 🙂
Sağolun faydalandım bilgilerinizden.Ben bugün gidiyorum. Klasik bir Avrupa sehrine gitmektense azıcık doğunun izlerini taşıyan bir yere gitmek bana gore daha cazip…
Nokta atışı bir yazı olmuş kardeşim. Teşekkürler
Güzel bir yazı olmuş Teşekkürler
Ortalama 70-80 yıllık hayatında 2-3 günü komşun/akraban Arnavutluk’ta geçirmeyeceksen hayatın ne anlamı var? Tamam git turist tokatlayan Eyfel i de gör ama yanı başında ki Arnavutluk, Makedonya, Kosova, Karadağ ı da gör. En azından senden birşeyler Camiler, Hanlar, Hamamlar ve Güleryüz görürsün. Brüksel de işeyen çocuk heykeline, Kopenhag ta ki 1 metrelik turist mıknatısı deniz kızı heykeline verdiğin merakın 3 te 1 ini dostlarına, akrabalarına göstersen ne kaybedersin ki?
Bu arkadaş iyi hoş gezmiş filan ama eksik Bilgi çok. Ben iki ayda bir oradayım. Hala gördüğüm yeni yerlere ve yeni lezzetlere şaşırıyorum. Durresse gitmemiş adam Arnavutluk’a hiç gittim demesin. Hele ki hemen dibindeki korfu adasına gitmeyen hiç ben gezdim gerek kalmadı demesin. Sevgiler..
Doğrusu ne diyeyim, şaşırdım… Birincisi oradaki insanlar; Kendilerine Albanian diyor, Arnavut kelimesinden hiç hoşlanmıyorlar. Burada inanın çok sayıda Arnavut arkadaşım olduğu halde, oradaki insanlarla burada tanıdığım insanlar arasında acayip fark var. Sokakta herhangi bir şey sorduğunuz insanların size yardım etmek için uğraşmaları inanılmaz güzel. Çok sıcakkanlılar evet Arnavut ciğeri diye bir yemekleri yok ama süper güzel et yemekleri var. İsteyen Kuru fasulyeyi bile en az buradaki lezzetinde yiyebilir. Şu anda şehir herhangi bir Avrupa ülkesindeki kadar renkli. Her yerde parkları, yeşil alanları var. Şehirde eski binalar var ama yeni binalarda var. AVM lerinde her tür mağazaya rastlıyorsunuz. LC Waikiki, DeFacto, Koton gibi… Yiyecek reyonlarında sadece Tadım kuruyemişle birkaç çeşit Ülker bisküvi olsada bizden çok fazla yiyecek içecek yok. Rakı’ları ilginç ama bizdeki gibi değil. Şarapları çok güzel. Gece hayatına bulaşmadık o yüzden meraklına birşey diyemiyeceğim. Kısaca görülesi bir ülke…
Bu arada 1 USD = 109 ALL / 1 Euro = 124 ALL